Sol elimde pAnkart;

Sol elimde pAnkart; ÖLÜYORUM TERÖRÜ DURDURUN

Pahalı siyah botlarım, siyah keten şortum ve gömleğim ile aklı başında ve şık bir soğuklukla; dikiliyorum meydanda.

Boynuma çapraz asmışım çantamı. İçinde yanıcı madde, avucumda çakmak. Anlam arayan kalabalık içinden polislerin yaşama hakkımı öldürmek için geldiklerini görüyorum. 

Aklımda olmasın istediğim ölümü tiner edip dökerken kendime kafam bir güzel oluyor ki üstüme gelen polise, elimde çakmak kollarımı açıyorum. Duruyor. Sevmedi herhalde beni. Ahmak tivisine oynuyor. 
Ben soruyorum; İtfaiye nerede? Gevşekliğinden itfaiyenin gelmeyeceğini anlayıp arıyorum 110'u:

-İsmim Ferman Tayyip Erdoğan. Taksim meydanındayım ve üstüme bolca tiner dökülmüş durumda. Bir elimde çakmak var ve polis etrafımı sarmış durumda. Çok gerginim. Elimdeki sigarayı yakmak istiyorum fakat tutuşmaktan korkuyorum. Tiner uçuşmadan gelin lütfen. 


Ayrıca 'buraya gelme süreniz olan 3 dakika sonunda yanmış olursam ve siz müdahalede geçikmiş olursanız, kaydı buluta yüklenmiş olan bu konuşma ile her türlü dava hakkımın saklı olduğuna sizi temin ederim' desem miydi diye düşünürken; tinere daldım bi'daha. Burnumun direği aCayip açık. Her yaştan aCayip ölmüş insanların korkusu bu.

Yosunun çürüyen kesif kokusu gibi geliyordu ölüm.

Karşı konulamaz bir güç, dokunanı yakan ve ondan korkan itfaiye eri gelmiş koca hortumunu tutmuş üstüme emir bekliyor bana bakarken. Kesin götüne girsin bu hortum diye kıskıs gülülüyordu da. 
Ben olsam gülerdim mk.

Biran aklıma herkesin elindeki götüne demek gelse de iç yanağımı ısırarak bozmuyorum durumu. Güvenli bir oyun oynuyordum. Tabii ki ölüme dur derken ölmeyi istemiyordum. Olası zararlar pek tabii güzel bir hikayenin dövmesi olabilirdi. Fakat hikaye çok uzamıştı, fotoğraflar verilmiş son bir kare lazımdı.
Havaya sıçranıp süper kahraman inişi ile zemine yumruk çaksam n'güzel tutuşurdum. 

Sonra nasıl olsa itfaiye erinin hazırladığı köpüklü duşla sönerdim; itfaiye gelmiş olsaydı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar