'Karanlık Şehir' Bünyamin Bayansal

http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=8773
......bir hayat alıntısı--
.
....ağaçların arasından koşarken dengesini kaybetti ve yüz üstü yere yığıldı. Toprağın işkence kokan keskin kokusunu ciğerlerine çekti. Öylece yerde yatıyor , uzaklardan gelen sesleri dinliyordu. Biraz önce duyduğundan çok farklıydı bu sesler. Tartışma gibiydi. Az sonra sesler iyice belirginleşti. “yapma , bırak ta boy vereyim” diyordu ağaç“hayır , senin beni parçalamana izin vermem” diye karşılık verdi toprak“canım yanıyor , sana yalvarıyorum beni bırak”“bunca zaman benden faydalandın ama artık buna izin veremem”“neden bana acı çektiriyorsun?” Ağacın sesi ağlamaklı geliyordu. Sonra biraz ötede akan suyun sesi duyuldu. Gücü seninin derinliklerinde gizliydi.“ey toprak sen dostum olan buluttan ne zaman böyle bir ihanet gördün”. Toprak yanıt veremedi. Su ekledi “sakın ola tabiatı bozma yoksa karşında beni bulursun , senin yerini koruyan ağaca da istediğini ver”.Tüm sesler kesilmişti. Toprak ağaca işkence etmekten vazgeçmiş onu serbest bırakmıştı. Şimdi asiliğinden pişmandı. Gece onu da hainlerin arasına karıştırmıştı. Duydukları adamın içini parçalamıştı. Düşünüyordu ; doğa bile kendi içinde bölünüyorsa insanların birbirlerine olan haince tutumları gayet normaldi. Adam yerinden doğrularak ayağa kalktı. Etraf yine sis ve dumana gömülmüştü. Şehirdeydi artık. Yorulmuştu. Ama yürümekten yada koşmaktan değil korkmaktan ve karanlığa ezilmekten yorulmuştu. Karanlık ve dumanın arasında bir süre daha yürüdü. Evini görüyordu artık. Sonunda o kurtuluşu değil ama kurtuluş onu buldu. Ulaşılması zor bir yerde görünmesine rağmen her adımda biraz daha yaklaşıyordu. Ve evine ulaştı…
“Adam sabah uyandığında , gördüğü rüya hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu”. Ocak2013

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar